Başkan Ramazan Dernek yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Değerli Adalet Çalışarları Değerli Meslektaşlarım; Devlet memurları ve emeklileri açısından çok zorlu geçen 2022 yılını tamamlayıp 2023 yılına ulaştık. TÜİK bugün, Aralık 2022 ayı TÜFE oranını %1,18, yıllık bazda TÜFE oranını %64,27 olarak açıkladı. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından, Aralık 2022 ayı TÜFE oranı %5,18, yıllık bazda TÜFE oranı %137,55 olarak açıklandı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) ise, Aralık 2022 ayı TÜFE oranını %2,94, yıllık bazda TÜFE oranını %92,97 olarak açıkladı. Üç veri arasında inanılmaz bir fark görülüyor, ancak biz konumuza dönelim. TÜİK verilerine göre, 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme hükümleri ve açıklanan enflasyona göre memur ve emeklilerine Ocak 2023 ayında %16,48 artış öngörülüyor. “Durum ne oluru” anlamak için bir hesap ve değerlendirme yapalım. Geçen günlerde, asgari ücret 8.506 TL olarak açıklanmış, %54,66 oranında artış yapılmıştı. Aynı şekilde, TÜRK-İŞ tarafından sadece dört gün önce, Aralık 2022 ayı dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 8.130 TL, yoksulluk sınırını ise 26.485 TL olarak açıklamıştı. Bunu da hepimiz biliyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Bütçe ve Strateji Başkanlığının açıkladığı en düşük memur maaşının 8.032 TL olduğunu dikkate alırsak, bu artış miktarı ile en düşük memur maaşı Ocak 2023 ayında 9.355 TL (8.032 TL x 1,1648) olacaktır. Yani, asgari ücret ve açlık sınırının bir tık üstünde. Pazar-market fiyatlarına baktığımızda, bu artışın cebimize girmeden gittiğini anlamadık bile.
6’ncı Dönem Toplu Sözleşme sayesinde 2022 yılında, en düşük memur maaşı tarihimizde ilk defa açlık sınırının ve asgari ücretin altında kalmış oldu. Böyle giderse 2023 yılında da kısa sürede altında kalmaya devam edecek. Bu tarihi rekoru kıran 6’ncı Dönem Toplu Sözleşmenin imzacısı konfederasyonu ve Yancı-Sen’i kutluyorum. Çünkü zoru, hatta imkansızı başardılar.
Hesap ortadadır, çözüm gayet basittir.
İmzalandığı ilk günden itibaren piyasa şartlarına ayak uyduramayan ve memurların Gayri Safi Milli Hasıladaki payını oldukça düşüren ve açlığa mahkûm eden 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme acilen yürürlükten kaldırılmalıdır.
Memur ve emekli maaş sistemi yeniden belirlenmeli, “oransal artış sisteminden” vazgeçilmeli, taban aylığı üzerinden düşük ücrete daha fazla artış sağlayacak yeni ve özel bir düzenleme yapılmalı, en düşük memur maaşı yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalı, ülkenin büyümesi oranında her yıl refah payı tüm memur ve emeklilerine ayrıca ödenmelidir.
Genel İdare Hizmetleri Sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı ve Yardımcı Hizmetler Sınıfının uzun zamandır el atılmamış mali hakları yeniden düzenlenmeli, ek gösterge, tazminat yansıtma oranları, özel ve ek özel hizmet tazminatları, büyük proje ve arazi tazminatları piyasa rayiçleri dikkate alınarak artırılmalıdır.
Tüm memurlara kira yardımı amacıyla, piyasa rayiçlerine uygun “Lojman Tazminatı” verilmelidir.Giyecek yardımı, yiyecek yardımı-tayin bedeli, aile yardımı, çocuk yardımı gibi kalemler, gerçek piyasa fiyatlarına eşitlenmelidir.Ayrıca, 2022 yılında yaşanan alım gücü kayıpları tazminat olarak tüm memurlara ödenmeli, bu husus her yıl için kural haline getirilmelidir.
Böylelikle, itibarı ve geleceği yok edilen memur; memur olduğunu tekrar anlamalı, sadece bununla da kalmamalı, kendine bu zulmü reva gören 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme imzacısı ve ortağının niyetini de kifayetsizliğini de artık görmelidir.Talepler karşılanmazsa ne olur derseniz?Memur ve emeklileri açısından 2023 yılının 2022 yılından daha da zor geçeceği gayet açıktır.O zaman diyelim mi, hoş geldin 2023?”