Teravih namazı, Ramazan ayı geldiğinde aşırı konuşulan bir konu olarak herkesin dikkatini çekmektedir. Onunla ilgili konuşulanlardan birkaç tanesini zikredelim.
Teravih namazı, çok uzun olduğu için çoğu Müslüman kılmıyor.
Teravih namazı, hızlı kılındığı ve kıldıranlar buna zorlandığı için ta’dil-i erkan ve okuma kuralları aşırı ihlal ediliyor.
Bazı yerlerde adeta hızlı kıldırma yarışı yapılıyor. Namazların hızlı kılınışlarına hoca efendiler zorlanmaktadır.
Bu namaza bağlılık farz namazlara verilen önemi geride bırakmıştır.
Enderun’da olduğu gibi bazı bölgelerde namaz arasında ve sonlarında Türkçe ilahi, kaside ve şiir söylenmektedir.
Çok sayıda cemaat, imamdan ayrı okuyuşları yetiştiremediğini söylemektedir.
…
Teravih, dinlenme, rahatlama, nefisten yorgunluğu atma anlamlarına gelmektedir. Teravih ismi verilmesi (kelime anlamları), Peygamberimiz (S.A.V.)’in bu namazla ilgili uygulamalarına dayanmaktadır.
Dini terim anlamı itibarıyla teravih, Ramazan ayında yatsı namazından sonra cemaatle kılınan sünnet-i müekkede olan bir nafile namazdır.
Peygamberimiz, teravih namazını üç kez cemaate kıldırmıştır. Rivayete göre Ramazan’ın üç gecesinde 8’er rekât olarak kıldırmıştır.20 rekât oluşu, Hz. Ömer (R.A.)’in halifeliğinde kararlaştırılmıştır. İslam alimleri bu karara uymuşlardır. Peygamberimiz (S.A.V.)’in en büyük korkusu, cemaatle kılınması emrolunursa insanlar kılamazlar
olmuştur. Düşündüğü gibi olmuş, insanlar kılmaktan kaçınmışlar ve kaçınmaktadır.
Teravih namazı,20 rekât kılınan bir namazdır. Peygamberimiz, Sahih-i Buhari ve Sahih-i Müslim’de” Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek teravih namazını kılarsa geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuştur.
Teravih namazı, cemaatle kılınması sünnet olarak hükmedilen bir namazdır. Yalnız da kılınabilir.
Teravih namazlarının ikişer ve dörder rekât kılınması ve aralarda salavat getirilmesi müstehaptır. Burada dikkatimizi çeken aralarda dinlenmenin olmasıdır. Dinlenmede tarih boyunca aşırıya kaçılmıştır. Bu aşırıya kaçınma bid’at olarak kendini göstermiştir. Fatih Sultan Mehmet’ten itibaren Enderun uygulaması bazı camilerde yüzyıllarca sürdürülmüştür.80 yıldır bu uygulamaya yer verilmemiş, bu sene İstanbul’da birkaç camide tekrar başladığını haberlerde izledik. Temennim odur ki uygulama ibadetlere yönelmeyi artırır.
Teravih namazında okunması gereken sure ve dualar normal namazların neredeyse iki katı kadardır. Bu da namazın uzun sürmesine ve bu zaman zarfında dinlenme ihtiyacına neden olmaktadır. Yıllar öncesinde namaz kıldırma yarışmaları vardı. Bir ilimizde bir kişi 7 dakikada teravih namazını kıldığını söylemişti. Ben de bunun doğru olmadığını köşe yazımda anlattım. Yazımın öncesinde 20 rekâtlık teravih namazını kılma eylemi denemesini yaptım. Maalesef teravih namazı 35 dakikadan kısa sürede kılınamıyor. Bu da şu anlama geliyor: Bir rekât için en az 1,5 dakika düşüyor. Bu zaman dilimi dahi namazın kâmil anlamda kılınması için çok kifayetsizdir. Hızlı kıldırıp “ben kıldırdım, Oldu” demek çok yanlıştır. Namazın kişiye göre değil, Allah’a doğruluğu gerekir. Kuralları ihlal edilerek kılınan namazlar fayda sağlamadığı gibi kişinin ahirette yüzüne atılıp cezalandırılmasına neden olacaktır.
Teravih namazları, çoğu kez cemaatin istekleri doğrultusunda hızlı kılınmaktadır. Hızlı kılınan namazlarda mutlaka kıraat ve ta’dil-i erkan eksikliği vardır. Bunu çoğu kez cemaatten duymuşuzdur. Şöyle ki “oturuşta ve okumamız gereken diğer bölümlerde bitirmeden hoca ayağa kalkıyor. Secdeye gidiyor. Selam veriyor…”
Devam edecek.
Buluşmak dileği ile…Hoşça kalınız.