Amelebirliği’nin kuruluşunun 100’üncü yık dönümü nedeniyle Zonguldak Valiliği önünde çelenk sunum töreni düzenlendi. Törene; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, Vali Yardımcısı Mehmet Türk, AK Parti Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı, Ahmet Çolakoğlu, Belediye Başkan Vekili Yusuf Deniz, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil ve yönetim kurulu üyeleri, Amelebirliği Başkanı Şenol Yücel, TTK Üzülmez Şube Başkanı Sefer Karakabak ve yönetim kurulu üyeleri, maden işçileri ile kurum müdürleri katıldı.
Atatürk Anıtı’na çelenk sunumunun ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın, Amelebirliği’nin 100’üncü yılı nedeniyle Başkan Şenol Yücel’e gönderdiği telgraf ile, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın mesajı okundu. Açılış konuşmasını, Amelebirliği Başkanı Şenol Yücel yaptı. Yücel’in konuşması şöyle: “Havzada taşkömürü, Uzun Mehmet tarafından 1829 yılında bulunmuş, ancak taşkömürü üretimine 1845 yılından sonra başlanılmıştır. Bu yıldan sonra birçok yabancı ve yerli şirketler vasıtasıyla üretime geçilmiştir. Kömür üretimine başlanması ile işçi işveren ilişkileri de başlamıştır. Çalışma hayatını düzenleyen hiçbir mevzuatın olmayışı çalışma hayatı ile ilgili birçok olumsuzlukları da beraberinde getirmiştir. Ġşçilerin düşük ücretlerle çalıştırılması, çalışma sürelerinin fazlalığı, iş güvenliğinin olmaması, ücret belirsizliği, hastalanan veya kazalanan işçilerin tedavilerinin yapılacağı teşkilatların bulunmaması bu olumsuzlukların en önemlileri olmuştur. Tüm bu olumsuzlukları bir de 1890’larda kömür ocaklarında çalışan maden işçisi Ethem Çavuş’un ağzından aktaralım.
MADEN İŞÇİSİNİN AĞZINDAN ACI DOLU HİKAYE
Bugün sevinçliyiz. Yüzlerce metre yerin altındaki çalışmamızın yoğunluğunu işbaşlarından yediğimiz tokatların tekmelerin acısını hep unuttuk. Sıfır edilen yevmiyelerimize vara-yoğa vurulan cezalara aldırdığımız yok. Çektiğimiz bütün eziyetler umurumuzda değil. Çünkü ay sonundayız. Çünkü kasadar efendi yarın geliyor, kumpanya maaş verecek.
Ay sonu geldi ses çıkmadı. Üç gün geçti çıt yok. Bir hafta geçti bekliyoruz. Para alamadığımız için köye gidemiyoruz. Köye gidemeyince de ocakta çalıştığımız günler kumpanyaya bir hodolaya (mısır ekmeği) mal oluyor, yevmiye yok. Çalışmasak hodola da yok.
Sekizinci gün paradan ses çıktı, lakin kendi nerede? Kumpanya direktörü o gün yaş gününü kutladığı için emri imzalayamamış!
Nihayet onuncu gün, ocakta para verileceği günlere has işaret belirdi. Önce, uzak köylerden gelen abani sarıklı ağalar atlarını avluya bağladılar. Tahsildar yerini aldı. Yemişçiler, köfteciler, ıspanaklı mısır böreği satıcıları mühürcüler vs. hep ocağın dışını kapladılar. Beklenen geldi. Ama eksik. Arnavut kavası fil derisi kamçısı kalkıp iniyor. Cesaretin varsa itiraz et.”
Bu kısa hikaye o günlerin çalışma koşullarının zorluğunu göstermeye yetmektedir.
Cumhuriyetin kuruluşun döneminde Türkiye’deki işçi sayısına bakıldığında 38000 işçi ile Ġstanbul ilk sırada, 18000 işçi ile Zonguldak ikinci sırada yer almakta idi. Zonguldak’taki işçiler maden işçisi ve maden iş kolunda çalışan işçilerdi. Bu nedenle Büyük Millet Meclisi ve Ankara Hükümetlerinin daha 1920’lerde maden işçilerini koruyucu yasalar çıkarması kaçınılmaz olmuştur.
KURTULUŞ SAVAŞI DÖNEMİNDE HAVZA PROBLEMLERİ
Ulusal Kurtuluş Savaşının sürdüğü dönemde havzanın sorunları görüşülürken havza işçilerinin sağlık ve güvenliği ile ilgilenmek ihtiyacı doğmuştur. Cumhuriyetin kurulmasında önce Ġktisat Vekili Celal BAYAR tarafından hazırlanan havzadaki çalışma yaşamıyla ilgili tüm verilen tartışılması ve nihayetinde çıkarılan 10 Eylül 1921 tarih ve 151 Sayılı HAVZA-Ġ FAHMĠYYE AMELE Kanunu ile, havzada çalışan maden işçilerinin çalışma koşullarını, haklarını düzenleme ve sosyal güvenlikleri için bir teşkilat kurulması öngörülmüştür.
Bu itibarla, 151 Sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen “Biriktirme ve Yardımlaşma Sandıkları” 22 Temmuz 1923 tarihli ve 2608 Sayılı Amelebirliği İhtiyat ve Teavün Sandıkları Talimatnamesi ile Türkiye’nin ilk sosyal güvenlik kuruluşu olan “AMELEBİRLİĞİ” Zonguldak’ta kurulmuştur.
Bu talimatname ile kömür üretim bölgelerinde kurulan Sandıkların görevleri yaralılara ve yaralıların ailelerine, Hastalara ve hastaların ailelerine, Muhtaç ailelere, vefat edenlerin defin işlerine, yevmiye istihkaklarını işverenden alamayanlara acil ihtiyaçlarının temini için ikraz vermek şeklinde tanımlanmıştır.
Bu sandıkların oluşturduğu Amelebirliğinin görevleri de Hastanelerin ve dispanserlerin nerelerde tesis edileceğini tespit ve buralarda görev yapacak resmi Doktor tayin etmek ve maaşlarını vermek, Sandıklardan birinin ihtiyacı hasıl olduğunda gerekli olan avansı vermek, Her ocağın grizu ve gaz içeriği açısından sınıflandırılması için araştırma yapmak, bu konuda görüş beyan etmek, Amelenin asgari ücretinin tespiti için oluşacak komisyonda görev almak olarak tanımlanmıştır.
Amelebirliği kuruluş yıllarında çok önemli olan bu görevlerini çalışma ve sosyal güvenlik alanlarındaki gelişmelere ve çıkan mevzuatlara göre sürdürmeye devam etmiş ancak zaman içinde görevlerini kurulan ihtisas kurumlarına bırakmıştır.
1980 yılında bahse konu talimatname yürürlükten kaldırılarak yerine yürürlüğe giren Ereğli Kömür Havzası Amelebirliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı Yönetmeliği ile tamamen Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığına dönüşmüş ve üyelerine sosyal ve ekonomik yardımlar yapmıştır. Bu yardımları; Öğrenim Yardımı, Cenaze defin yardımı, Geçici Ġş Göremezlik Yardımı, Son Yardım, Konut Onarım ve Konut edinme yardımları, evlilik ve doğum yardımları ile 1983 yılında Armutçukta meydana gelen grizu sonrasında vefat eden 103 maden işçisi için toplanan bağış ve yardımlarını Amelebirliğine aktarılması ile oluşan fondan Ġşkazaları Malüliyet Toptan Ödeme Yardımı, Malüliyet Aylığı, Haksahibi ölüm Aylığı, Ölen Üyelerin ilk, orta ve yüksek öğrenimde okuyan öğrencilerine Ġşkazaları öğrenim yardımları olarak sayılabilir.
AMELEBİRLİĞİ’NİN ÜYELERE SUNDUĞU YARDIMLAR
Amelebirliği’nin üyelere sunduğu sosyal ve ekonomik yardımların miktarı 2023 yılı için yaklaşık 105 Milyon TL’dir. Bu miktar para her yıl Zonguldak Ekonomisine sunulmaktadır.
Amelebirliği’nin Bölgemiz ekonomisine verdiği canlılık ve süreklilik küçümsenemeyecek kadar önemlidir.
Yine Amelebirliği’nin nakit varlığı Zonguldak bankalarında mevduat olarak tutulmaktadır. Bu da bölgemiz müteşebbislerine, esnafına ve halkına kredi kaynağı olarak sunulduğu bir gerçektir.
Amelebirliği gelirlerinin bir kısmını Yönetmelik gereği yatırımlara yönlendirmektedir. Bu kapsamda Zonguldak merkezinde bulunan bulunan arsamız üzerine planlanan Ticaret İş Merkezi projesi için bağlı bulunduğumuz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlık onayları alınmış olup, ihale ve yapım aşaması için Bakanlık düzeyinde görüşmeler sürmektedir.
Ankara’da bulunan 150 yataklı misafirhanemiz öncelikle üyelerimize, Zonguldak Halkına ve diğer kamu personeline hizmet etmekte olup, misafirhanemizin iyi bir hizmet verdiği inancı içindeyiz.” dedi.
BAKAN YARDIMCISI AYDIN’DAN 100’ÜNCÜ YIL KONUŞMASI
Ardından, Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın yaptığı açıklamada: “14 Ekim 2022 tarihinde Amasra’da meydana gelen grizu faciasında hayatını kaybeden maden işçilerimize allahtan rahmet diliyorum. Yakın tarihte Zonguldak ve Bartın illerimizde meydana gel sel felaketleri nedeniyle de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Emeğin başkenti Zonguldak’ta olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Milli mücadelenin ilk yıllarından 100’üncü Yıl dönümüne Amelebirliği, ilk sosyal güvenlik kuruluşu olması hesabıyla da son derede önemli bir birlik. İşçi hakların korunmasında da çok önemli roller üstlenmiştir. Maden işçi ve yakınlarımıza da önemli haklar kazandırmaktadır.” ifadelerine yer verdi.