Okul hayatımın lise yılları o zaman ki ismi Devrek Lisesi, bugünkü adı Devrek Hamidiye Anadolu Lisesi’nde geçti. Lise; birçok ders ve farklı çok sayıda öğretmenle tanıştığımız bir dönem. Öğretmenlerimizden bazıları ülkemizin farklı bölgelerinden gelip şehrimize yerleşmişlerdi. Her birinin amacı; biz talebelerinin “eğitim-öğretimiydi.”
Dokuzuncu sınıfta hiç sıkılmadığım, bana çok ilginç gelen derslerden biri Psikoloji dersiydi. Dersi severek ilgiyle takip etmemde en büyük etken öğretmenimdi elbette. Psikoloji dersini Nurgül Bakır öğretmenimizle işliyorduk. Nurgül öğretmenime hep bir hayranlığım vardı. Sınıftaki en yaramazımıza da en uslumuza da samimiyetle saygıyla yaklaşırdı. Ses tonu ve vurgusu bize bunu hissettirirdi. Nezaketiyle, mesleğine duyduğu saygısıyla her zaman özenli ve şık giyinirdi. Ama ne yazık ki sadece lise birinci sınıfta Nurgül öğretmenimizle dersimiz oldu.
Yıllar geçti. Liseden mezun olunca öğretmenimle irtibatımızda kesildi. On yedi yıl sonra internet aracılığıyla Nurgül öğretmenimle uzaktan da olsa iletişime geçebildim. Öğretmenim hiç değişmemiş araya giren yıllara rağmen, aynı içtenliği ve nezaketiyle, sıcaklığıyla karşılaştım. Ardından Nurgül öğretmenimin Karina Yayınevi tarafından 2019 yılında basılan “Kar Ağacı” adlı romanını ve “Yara(dan) İzleri” ismindeki şiir kitabıyla tanıştım. Eserleri okumak, derslerini dinlemek kadar keyifli idi. Romanında Türkiye’nin geçmişten günümüze gelişimini gözlemliyoruz. Eseriyle; öğretmenlik mesleğindeki zorlukları da, güzellikleri de akıcı bir anlatımla sunmaktadır. Öğretmenim Nurgül Bakır; şiir kitabıyla da doksanı aşkın şiirini okuyuculara sunmaktadır. Öğretmenimin bundan sonrası için, derslerden aldığımız feyzi kalemi vasıtasıyla bize aktarmaya devam edeceğini ümit ediyorum. Umarım yazdıklarından ve sıraladığı dizelerden bizi mahrum bırakmaz. Nurgül öğretmenim; evli ve bir çocuk annesi olup hayatına emekli öğretmen olarak devam etmektedir.
Bu vesileyle öğretmenimin “Öğretmenler Günü” nü kutlarım. Ellerinden öper, şükranlarımı bildiririm.