Musa Kazım’ın ailesi Selçuklu Türk ailesidir. İstiklal Savaşı’nın önde gelen kahramanlarından olan Musa Kazım, jandarma subayı bir babanın aile reisi olduğu evde; beş erkek kardeşin en küçüğü olarak dünyaya geldi. Musa Kazım’ın kardeşlerinden en büyüğü Hamdi; mülkiye mezunu, Şevki bahriyeli, Hulusi kara zabiti, Hilmi ise jandarmadır. Ortaokulu; 1894’te İstanbul Fatih Askeri Rüştiyesi’nde sınıf birincisi olarak bitirdi. 1900 yılında ise Harp Okulu’na girerek,1902 de “Piyade Teğmeni” rütbesiyle sınıf birincisi olarak mezun olup “Kurmay Sınıfı”na ayrıldı. Erkan-ı Harbiye Mektebi’ne devam etti. 58. Dönem Harp Akademisini birincilikle bitirip “ Kurmay Yüzbaşı” sı payesini aldığı için “Altın Maarif Madalyası” ile ödüllendirildi.

Musa Kazım; 1911 yılında Harbiye Nezaretine verdiği dilekçeyle aile adları olan “Karabekir” i resmen kullanmaya başladı.  1912 yılında patlak veren I.Balkan Savaşı’nda yer aldı. 1919 yılına gelindiğinde Kurtuluş Savaşı döneminde Kazım Karabekir’in yeri doldurulamaz hizmetlerini açıkça görmekteyiz. Erzurum’da halkın ve askerin Mustafa Kemal Paşa’yı samimi karşılaması esnasında en başta 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir’de vardır. Erzurum’a gelen Mustafa Kemal Paşa’ya elinden gelen bütün desteği verdi.  

Mustafa Kemal Paşa’nın bütün askerî görevlerinden istifa edip bu unvanlarından vazgeçmesi üzerine, Kâzım Karabekir’in, maiyetiyle birlikte yanına gelerek; hürmetlerini takdim edip kumandasındaki zabitlerle bağlılığını bildirmesi kadirşinas kişiliğinin göstergesidir.

1920’de Ermeniler üzerine harekâta girişilmesi ve yıllardan beri devam eden Ermeni saldırılarının bir an önce sona erdirilmesinin gereğine inanarak Karabekir, Soğanlı Dağlarının bütün önemli geçitlerini tuttu. TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa ileri harekâta izin verildiğini Karabekir’e ileterek ayrıca,  Gürcülerin tarafsızlığını elde etmek için onlarla ilişkiye geçmesi görevini de kendisine verdi.

Komutan Karabekir; ters cephe taktiği ile gerçekleştirdiği taarruzla Ermeni harekâtının ilk hedefi olan Sarıkamış’ı ele geçirerek Doğu Cephesini emniyet altına almış ve böylece Ermeni ordusunu bozguna uğratmıştır. Türk kuvvetlerinden kaçmayı başaran Ermeniler örgütlenerek Türk ilerleyişine karşı koysalar da neticede Kars’ın Türk ordusu tarafından kesin bir şekilde zabt edildiğini Ankara Büyük Millet Meclisi’ne Doğu Cephesi Komutanı müjdelemiştir. Ankara hükümeti tarafından Doğu Cephesi’nde görevli subayların rütbelerinin bir derece yükseltilmesine karar verildi. Beraberinde ise Karabekir’in rütbesi Ferikliğe (Korgeneral) terfi ettirildi.

Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir; Gümrü’de Ermeni heyetiyle barış müzakerelerini diplomatik başarısını ortaya koyacak şekilde yürüterek, Gümrü Barış Antlaşması’nın imzalanmasını sağlamıştır. Bu antlaşma Ankara hükümetinin uluslararası sahada tanınırlığı açısından önemlidir. Türk birlikler ileri harekâta devam ederek 1921’de Ardahan, Artvin’i geri aldılar. Ahıska, Batum ve Ahılkelek bölgesini de ele geçirdiler. İmzalanan Moskova Antlaşması gereği Türk birlikleri Batum, Ahıska, Ahılkelek’ten geri çekildiler. Doğu Cephesinde kazanılan başarılar ardından Kazım Karabekir  “Şark Fatihi” olarak anılmaya başlandı.

Şark Fatihi; doğuda Ermeni mezâlimi sonucu yetim kalann binlerce çocuğa sahip çıkmıştır. Koruma altına alınan çocuk sayısı altı bin civarındaydı. Kolordunun imkânlarını kullanarak yetimler için Sanâyi Mektebi, , Leylî Eytâm İbtidâî Mektebi, Erzurum Ana Mektebi, İş Ocağı, Sıhhiye Mektebi, Sarıkamış Askerî İdâdîsi ve Sarıkamış Ana Mektebi gibi eğitim kurumlarını açtı. Kolordudaki ustalar sanat, subaylar da okuma yazma ve terbiye öğretmeni olarak görevlendirildi. Sanatkâr olan çocukların bir kısmı kolorduda bırakılıyor, diğerlerinin dışarıda iş bulmasına yardım ediliyordu. Zeki olanlar ise özel eğitime tâbi tutuluyor ve askerî mektebe gönderiliyordu. Çocuklarla bizzat ilgilenen ve yazdığı tiyatro oyunlarını onlara oynatarak eğitimlerine yardımcı oldu.

 Kâzım Karabekir 1922’de Edirne milletvekili olarak meclisteki görevini sürdürdü. İzmir İktisat Kongresi’ne başkanlık etti. 1923 de ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne II. dönemde İstanbul milletvekili seçildi. Şark Cephesi Kumandanlığı lağvedilince merkezi Ankara’da bulunan Birinci Ordu müfettişliğine tayin edildi. İstiklal Harbini desteklemek amacıyla Sarıkamış’ta Varlık Gazetesi’ni çıkaran Kazım Karabekir; yapılacak işlerde daima millette his birliği, iktisat birliği, menfaat birliğinin sarsılmaması gerektiğine inanıyordu. Bu amaçla arkasında da birçok kaleme aldığı eser bırakmıştır. Yaşadıklarını günü gününe yazan Kazım Karabekir daha çok anı türünde eser vermiştir. 1948’de vefat eden Şark Fatihi, meclis başkanlığı görevini vefatına kadar sürdürmüştür. Naaşı önce Hava Şehitlileri Mezarlığı’na daha sonra 1988’de  Atatürk Orman Çiftliği’nde hazırlanan devlet mezarlığına nakledilmiştir.

Ocak ayının ilk haftasında yurt genelinde Sarıkamış Şehitlerini anmıştık. 26 Ocak 1948 günü; vefat eden şanlı komutanımızı anma vesilesiyle kaleme aldığım bu yazıyla; gökyüzünde şanlı bayrağımızın dalgalanması için, yeryüzünde ise bağımsız bir vatan için kanlarının son damlasına kadar düşmana siper olan aziz şehitlerimize ve Sarıkamış’ta sırtlarında orduya cephaneyi ulaştırmak için donarak şehitlik mertebesine yükselen 120 çocuktan 98 şehidimiz için Allah’tan rahmet dilerim. Aynı minnetle bugünde Türkiye’mizin birlik beraberlik içinde hür-güvende olması uğruna, vatan görevini yerine getiren Mehmetçiğimize Allah’tan güç ve yardım, gazilerimize acil şifalar, şehitlerimize rahmet niyaz ederim.