Başlıkla ilgili tekraren hatırlatmada bulunayım. Başlık olarak aldığım cümle yeni seçilen ABD başkanı Donalt Trump’a aittir. Bu ve tamamına yer vermediğim cümleleri seçim propaganda döneminde söylemişti.

“Seçilseydim savaş çıkmazdı “sözü İsrail-Filistin savaşı ile ilgilidir.

Seçimi kazanan Trump, savaşları sona erdireceğim şeklinde konuşma yaptı. Cümle çoğul olduğuna göre bu demektir ki Rusya-Ukrayna savaşı da kapsama alınmış ya da başkan kendisi kapsam dâhiline almıştır. Barış getireceğini birkaç kez dile getiren Trump dikkatimizi çekti. Ayrıca sözler, ülkemiz başta dünya kamuoyunu ABD seçimlerine yönlendirdi. İlgi çoğu alanda kendini gösterdi.

Turmp, her şeye rağmen seçimi kazandı. ABD’de çok sayıda ünlü kişi, Kamala Harris’e destek verdi. Ayrıca İngiltere başta bazı ülkeler de Trump’un aleyhine tavır sergilediler. Sanatçılar, eski politikacılar, iş adamları, medya kuruluşları… Harris’e desteklerini açıktan ifade ettiler. Bu açıktan destekler, daha önceki yazımda yazdığım üzere ben dâhil çok kişinin Harris kazanacak yorumlarına neden oldu.

Trump aleyhine yapılan çok sayıda propagandaya bir de suikast eklendi. Gerçi siyasette fiili saldırılar, artı puan kazandırır düşüncesi vardır. Hatta bizim eski siyasetçilerimize yapılan saldırılar, seçiimlerde yüksek oy aldırdı düşüncesi

hâkimdir. Trump’a yapılan saldırının oy kazandırmadığını çoğu yorumcular ifade ettiler. Bu konuya açıklık getirme bilgileri bende mevcut değil. Yorumlara saygı göstermek gerekiyor.

Pekâlâ, akla şöyle bir soru gelebilir. Trump, olumsuzluklara rağmen seçimi nasıl kazandı? Bu soruya verilecek çok sayıda cevap var. Öncelikle seçim propagandalarında Büyük Amerika hedefine vurgu yapıldı. Göçmen politikaları ve barış söylemleri başkanın oyunu artırdı.

Joe Biden, ABD tarihinde belki de en başarısız başkan olarak dikkat çekti. Verdiği büyük destek, Ortadoğu’ya barış değil, ölüm, kan, gözyaşı, yıkım ve kaos getirdi. Bölgede İsrail açısından da yazıyorum. Problemler çoğaldı. Bu kadar desteğe rağmen İsrail, bölgede istikrarı sağlayamadı. Destek, beceriksizlik getirdi diyebiliriz. Tarih bu kadar uzun istikrarsızlığa şahit olmamıştır. Bu durum da Trump’ın lehine olmuştur. ABD, desteği ile hareket eden İsrail 1948’den beri devlet olmanın gereğini yapamamıştır.

Geçmişte ABD yetkililerinin söylediği en büyük, söz İsrail’in yük olmasıdır.

Trump’un “seçilseydim savaş çıkmazdı” sözü, ABD Müslümanlarının, Hristiyanların, hatta bazı Yahudilerin Trump’a desteğini artırdı. Herkes en kötü barışın en büyük savaştan daha iyi olduğunu anladı. Hemen belirteyim: Değerlerin tehlikeye girmesi ve kazanımlar için savaş kaçınılmazdır.

Bazılarımız Kennedy’yi çok iyi biliriz. Suikastla öldürüldü. Giyim-kuşam ve hoş davranışları ile bilinen bir başkandı. Avrupa başta çok sayıda ülkede örnek alındı. Trump’un bu konuda hassas olacağını düşünüyorum. Maalesef ünlüler, kültürlere yakışmayan saç, sakal, giyim-kuşamlarla örnek oluyor. Fıtrata yakışmıyor. Örnek giyim- kuşam konusunda Biden’ın hakkını yememek gerekiyor.

Buluşmak dileği ile… Hoşça kalınız.