Masal başta çok sayıda edebi anlatımlarda ifadesini bulan canavarlar, edebiyat hayatına çok sayıda katkılar sağlamıştır. Anadolu’da kurttan başka pek fazla yırtıcı, öldürücü, yaralayıcı ve korkutucu hayvan kalmadığı için “canavar” denilince akla gelen kurttur.
Mitolojik anlatımlara da konu olan kurtlar, yaban hayatının dengesini sağlasa da kıra bırakılan, güdülerek otlatılan, zaman zaman da ahır, dam, çit ve ağıldaki hayvanlara zarar verebiliyor. Evcil ve yaban hayvanlarını ayırt edemiyorlar, etmiyorlar. Bu ifadeye cevap aşağıda olacaktır.
Doğada mevcut kurtlar, yaban hayatında doğup büyüyenler ve insanlar tarafından büyütülüp doğaya salınanlar olarak gruplandırılır. Kurtların doğada bulunması ihtiyaç olarak kendini gösteriyor. Nedenine gelince ülkemizde ayı, domuz, çakal, fare… aşırı çoğalmış olarak dikkat çekmektedir. Yaban hayvanları, aşırı çoğalmaları nedeniyle bağ, bahçe ve tarlalara aşırı zarar verebiliyor. Doğal dengenin sağlanmasında kurtların önemli katkıları vardır. Durum alenidir. Bu anlamda devlet kurtların avını yasaklamış ve doğaya yetiştirilen kurtları salmıştır. Bir muhtarın ifadesini yazayım. Orman işletmesinin yaban hayatına saldığı kurtlarda küpe takılı imiş, sık sık kontrol ediliyorlarmış.
Devletin yetiştirip doğaya saldığı kurtlar, insanlara alışmış, zarar gelmeyeceğini anlamış ve daha iyi ortamda yaşamak için insanların yaşadığı ortamlarda sık sık dolaşabiliyor. Çok sayıda örneği var, evcil hayvana dolaşmaları esnasında zarar verebiliyor.
2024 yılı ramazan bayramının ikinci gecesi, saat bir sularında oğlum köyümüz Taşkesen’den Devrek (Zonguldak)’e gelirken Kaynarca
Mevkii’nde iki kurt görür. Gördüğü kurtları bana anlattı. Anlattığından anlaşılan o ki kurtlar devletin saldıkları. Daha öncesinde köy içinde dolaşıp büyükbaş hayvanlara zarar verdiğini bildiğim için insandan kaçmayan bu kurtların da zarar vereceklerini tahmin ettim. Daha önceleri köy içinde zarar veren kurtlar, insanlara hiçbir zarar vermemişlerdi. Bu da onların insanlara alışkın olduğunun işaretiydi.
Oğlumun gördüğü kurtları anlatmasının ardından gelen günde ve sonrasında başta Kaynarca’nın sol tarafında bulunan Durupınar ve sağ tarafında bulunan Sipahiler Köyü insanları olmak üzere çok sayıda çevre köyü insanlarına kurtları ve gelebilecek tehlikeleri anlattım. Anlatımımda şunlara yer verdim: Yetiştirilip doğaya salınan kurtların bazı yerlerde köy içinde dolaşan hayvanlara zarar verdiklerine şahit olunmuş. Köy ismi de verdim. Hayvanın insanlara alışkın olsa da gece vaktinde insana zarar verebileceğini üzerine basa basa anlattım. Bir muhtara üzerine basa basa anlattığımda bana dediği ”sen çok şeyler biliyorsun! O mevkide kurtlar, şimdiye kadar insan ve hayvana zarar vermediler. Oralar domuz yatağı. Onlar ve başka hayvanlar için oraya bırakıldılar. Onlar küpeli, izleniyorlar. Zararları dağ hayvanlarına olur. Bir şey olmaz. İnsanları korkutma…”şeklinde söylemde bulundu.
Ne yalan söyleyeyim. Muhtarın söylemleri üzerine az sayda insana görülen kurtlarla ilgili uyarıda bulundum.
2024 yılının kurban bayramından yaklaşık üç ay sonrasında bir yerden geçerken kurt saldırısı anlatımı duydum. Anlatan kişi olayı anlatıp uyarılarda bulunuyordu. Müsaade isteyip ben de dinlemeye koyuldum.
Kutların görüldüğü yerin biraz yukarısında kurban bayramının 3.günü akşamında kurtlar 11 küçükbaş hayvanı telef etmişler. Telef edilen hayvanlar, Durupınar Köyü’nün hayvanları. Hayvanların sahibi bir şey olmaz diye hayvanlar otlatırken ihmalkâr davranıyor. Önceden
bir şey olmadı, yine olmaz diye kaybolan hayvanları gündüz vakti aramıyor. Ertesi günü nasıl olsa sürüye katılırlar diye gece de zayıf arama cihetine gidiyor.
Evet, doğal denge için kurtlara ihtiyaç var, bunu inkâr eden yok. Kurtların saldırıp vereceği zararları hesaba katıp evcil hayvanlara ona göre bakmak, hayvanlara sahip çıkmak gerekir. Bu yapılmayıp verilen zararları mitolojik kurtlara yüklemek doğru değildir. Tarihte öyle zaman olmuş ki bu hayvanların kökünü kazıma eylemleri içine girilmiştir.50-60 yıl öncesinde kutla ilgili dinlediğimiz efsaneler, onlara düşmanlığı artırmıştı. Halen bazı insanlarda onlara düşmanlık devam ediyor ve deniliyor ki “bir rastlasam…”
Suçu hayvan olsun insan olsun başkalarında ararken biraz da kendimizde ararsak daha iyi olacaktır.
Buluşmak dileği ile…Hoşça kalınız.