Şair Ahmet Kutsi Tecer, Orda bir Köy Var Uzakta başlıklı şiirinde şu dizelere yer vermiştir.
Orda bir köy var, uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
…
Orda bir dağ var, uzakta,
O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır.
…
Şairin ifadesine uygun bir köyden bir beldeye terfi eden Beycuma ve dağlarında yaşadığım hatıralardan kısa bölümler anlatacağım.
Beycuma, evime araba ile oldukça yakın mesafede olması nedeniyle ormanları ve kendisine çok sık gittiğim yerlerdendir. Çok sayıda güzel insani ve doğal hasletleri ile bilinen bir şirin beldedir. İnsan sormadan edemiyor. Acaba insanlar mı doğaya güzellik kattı, yoksa doğa mı insanlara
güzellik kattı? Daha ötesi güzellikler, her ikisinin ortaklığı ile mi ortaya çıktı?
Belde Devrek-Zonguldak arasında dağlar arasında akarsuyun kenarında kurulmuş, genelde suyun bolluğu sebebiyle yeşillik. Ormanların, akarsuyun, hayvanların, rüzgârın sesi çeşitli nedenlerle uğrayıp dinlenmeye koyulanların daha güzel dinlenmelerini sağlıyor.
Suların güzelliği yemek, ekmek, simit, pasta, mamul başta yiyecek ve içileceklere özel tat veriyor. Doğada yetişen bitki ve genelde doğal beslenen hayvanların ürünleri, mamul yiyecek-içecek, süt ve et mamullerinde kendini gösteriyor. Kızılcık, kuşburnu, böğürtlen, gıcır, ovaz, mantar çeşitleri, istanbul elması, yağma, kabalak, muşmula, erik çeşitleri… belli başlı doğal yetişen gıdaların başını çekmektedir. Köylünün yetiştirdiği hayvan ürünleri cuma günü kurulan pazarda makul fiyatlarla satılıyor. Ayrıca belediyenin herkesi koruyup kolladığı idare sanatı burada kendini gösteriyor. Düzen, temizlik, esnafın başka yerlere göre müsamahakâr tutum ve davranışları… dikkat çeken özellikler arasındadır. Pazarı ve esnafı dolaştığımızda gördüğümüz manzara “burada kontrole gerek yok” denilecek ölçüde.
Çok defa çeşitli amaçlarla gittiğim bu beldede çok dikkat çekici güzel hasletlere şahit oldum. Çoğunu birebir yaşadım ve izledim.
Beycuma’ya düğün, cenaze,40,52 törenleri nedeniyle gittiğim oldu. Bir defasında bir saate yakın konuşma yaptım.
Program bir evin önünde idi. İnsanların balkon, cam ve ev dışına çıkarak, pencereleri açarak anlatımımı eski tabirle” kulakları dört açarak “dinlediklerine şahit oldum. Hatta anlatım esnasında mutfakta yangına sebep olabilecek durumlar olabilir korkusu da içimden geçti. Manevi değerlere aşırı düşkün olma özelliği burada yediden yetmişe her insanda mevcut dersem yalan olmaz. Üstün özelliklerin her durum ve alana sirayet etmiş olduğu kanaati çoğu kişide hâsıl olmuş. Bundan dolayı uğrak ve dinlenme yeri olmuş Beycuma.
Devam edecek.
Buluşmak dileği ile… Hoşça kalınız.