Beycuma, uğrayıp gezilmeye ve çevresi ile incelenmeye değer bir beldedir. Kültürel değerlere aşırı bağlı anlatılması ve örnek alınması gereken yerlerdendir diye düşünmek lazımdır. Esnafla ilgili çok sayıda şahit olduğum güzel hasletler oldu. Kısa anlatımda bulunayım.

Temizlik, hijyen kuralları,yardımseverlik ve eli açık olma, ucuzluk, hizmette benim tabirimde aşırılık, çevre temizliği gördüğüm belli başlı özellikler arasındadır.

Lokanta, çay ocakları, pasta ve simit imalathanelerinin temizliği ve hijyen kurallarına uyulması dikkatlerden kaçmamaktadır. Temizliği daha ileri taşımak istiyorum. Türkçe öğretmenimiz “insanların temizliğine hükmetmek için tuvaletlerine bakmak en güzel olanıdır ”demişti. Beycuma’da bu sözden hareketle bazı işyerleri umumi ve camii tuvaletlerini inceledim. Daha doğrusu inceleme fırsatım oldu. İyi diyebileceğim temizliğe şahit oldum. Daha güzeli beklenir. Hatırlatmakta yarar vardır. Geçen yıl 9 Temmuz seli oraya da zarar vermiş. Bu anlamda ileride tuvaletlerin çok iyi olacağını tahmin ediyorum. Ben devamlı söylerim: Dış temizliği, iç temizliğin de göstergesidir diye düşünmek lazımdır.

Beycuma iyice incelendiğinde dini, mistik, geleneksel yaşamın izlerini bulmak mümkündür. Ayrıca sırlı olayların burada yaşandığı kanaatini de taşımaktayım. Bütün bu sonuçlara nasıl ulaştım? Soruya çok sayıda cevap var. Bazılarını misalle paylaşmak istiyorum.

Kıraathane ve çay ocaklarına girip oturdum.2024 yılı 8. ay öncesini yazıyorum. Çay fiyatları genelde 7.5-10 TL, orada 5 TL, şimdi ise çoğu yerlerde 10-15 TL olan çay orada 7.5 TL.(Aralık-2024)

Çay fiyatları hakkında bir kıraathane önünde yorum yaptım. Bana verilen cevap ”kazanmasalar herhalde ucuz olmaz ”denildi.

Lokantaya gidip bir şeyler yediğimde menü bolluğu, tabakların bolca doldurulması, garnitür ve içecek bolluğu dikkatlerden kaçmıyor. En önemlisi de bunlara mukabil son derece ucuz olması dikkatlerden kaçmıyor. Şaka yollu “burada sadece ikramları yesek doyarız” şeklinde söylemde bulunduğum oldu.

Halk şunlara çok iyi inanmış. Hile yaparsak, paylaşmazsak, yardım yapmazsak cezalandırılırız. Felaketler, iflaslar bizi bulur. Kayba uğrayanlar, beddua ederler düşünceleri hâkim. Çok defa dikkatimi çekti. Bir şey isteyenlere âdeta yarışırcasına yardım yapıyorlar. İnsanın aklına geliyor. Herhâlde Hızır İnançları kuvvetli. Bir şeyler isteyen kişiye istediğinden ve beklediğinden fazlasını verme alışkanlık haline gelmiş. İki kişinin, verilenleri üç seferde bir yerden başka bir yere taşıdığına bilakis görerek şahit oldum. Gördüğüm kadarıyla yazıyorum, acaba isteyenler de verilenleri tüketim sürecinde tüketebilecekler mi? Vermede de ölçülü olmak gerekir. Dinimizde ölçüler belli. Alan ve veren ölçüyü aşmamalıdır. Bu durum isteyeni de çalışmaya sevk eder. Dinimizde emredilen zekât, sadaka, fitre, oruç fidyesi, bağış ve başka yardımları öğrenip özümsemek gerekiyor. İtidal, dini emir olarak dinimizde yerini almıştır.

Beycuma ile ilgili benim zihnime en çok takılan da ucuzluk, bolca ikram, sadaka niyeti ile aşırı verilenlere rağmen nasıl oluyor da iflas olmuyor? Bu soruya cevap bulmak için inceleme yaptım. Çok fazlasını gözlemledim. Güzel evler yapılmış, modelli arabalar var, geniş ve güzel cami inşa edilmiş, yolları mükemmel, bağ-bahçe, ekim-dikim yerinde… Demek oluyor ki nasların ifadesine göre vermekle verenlere ve verilenlere bereket geliyor.

Birçok bölgede olduğu gibi Beycuma’nın orman, akarsu ve kırsal kesimiyle her tarafı 12 ay yaşam imkânı sunuyor. Bütün bunlardan dolayı Orada Bir Köy Var Uzakta şiirine yazımda yer verdim.

Turizm amacıyla yatırım yapılmasını tavsiye etmem de abartma değildir.

Denemek lazımdır.

Buluşmak dileği ile…Hoşça kalınız.