MAHMUT GAZİ YAŞARGİL
“En muazzam şey; tabiatın sırrını bulmaktır.”
Türkiye’nin ilk beyin cerrahı Mahmut Gazi Yaşargil, eşi Dianne Bader Gibson ile 2012 yılında baston
sanatının başkenti Devrek’i ziyaret etmiştir. Devrekli bir hastasının hediye ettiği bastondan çok etkilendiğini ifade eden Yaşargil, Devrek baston ustalarını ziyaret ederek baston yapılışını yerinde incelemiştir. Bu ziyaretinin ardından Zonguldak Gökgöl Mağarası ve bazı turistik yerleri de gezmiştir.
Gazi Yaşargil, bastonları incelediği sırasında Devrek’in bu sanatının dünyanın tanıtılması gerektiğini
söylemiştir. Devrek bastonlarına, batılılara da hitap edecek motiflerin işlenmesiyle ekonomik anlamda katkı
sağlayacağını vurgulamıştır. Batılıların hikâyeleri, masalları, mitolojilerine dair figürlerin araştırılıp baston
süslemelerinde yer verilmesiyle hem sanatsal bir öge hem de hayatı kolaylaştıran bir araç olarak tüm dünyada Devrek Bastonunun geniş bir pazar imkânına kavuşabileceğini dile getirmiştir. Belki doğa yürüyüşlerinde önemli bir yeri olan ‘ yürüyüş baton’ u şeklinde tasarlanıp kullanım alanı da genişletilebilir.
Mahmut Gazi Yaşargil; bugüne kadar 10 binden fazla beyin ameliyatı yaptığını tahmin ediyor. Yaşargil;
sadece başarılı beyin ameliyatlarıyla değil, icatlarıyla da tıp dünyasına büyük hizmetler vermiştir. Beyin loblarını açmada kullanılan Otomatik Leyla Ekartörü, ameliyatlarda kullanılan görüş alanını arttıran pratik bir kullanımı olan yüzer mikroskobu ve dizaynını kendi yaptığı Yaşargil Anevrizma Klipsleri önemli icatlarındandır. Gazi Yaşargil en çok, beynin hafızadan ve zekâdan, yeteneklerden, ahlaktan sorumlu bölgelerinin nerelerde olduğu merak edildiğini ve bunların en zor sorular olduğunu söylüyor. Beyinle ilgili olarak bilinenleri “yolun başı” olarak ifade ediyor. Beynin biyolojik yapısının öğrenilmesinin yanı sıra sosyal yanının da önemli olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “İnsan beyni gelenekleri, görenekleri, sporları, lisanları, teknolojileri, matematiği, sanatları, bilimleri, felsefeleri ve dini duyguları ve düşünceleri, yaşadığı çağ ve mekân içerisindeki toplumların uygarlık biçimlerini algılıyor, öğreniyor ve kendi yeteneklerine göre katkılarda bulunabiliyor.” Gazi Yaşargil’eçokça yönetilen bir başka soru ise: Akıllı telefon ve tablet kullanılmasının çocuklarda beyin tümörleri ile ilişkisi olup olmadığıdır. Prof. Yaşargil bu konuda çalışmaların devam ettiğini, henüz kanıtlanmış bir etkiden söz edilmediğini belirtiyor. Ancak 3 yaşın altındaki çocuklarda şakak kemiğinin henüz ince olduğunu, bu nedenle elektromanyetik dalgaların beyne etkisi olabileceğini de hatırlatıyor.