Çoğu mesleklerde vefasızlıklara rastlıyoruz. Vefasızlıklar her geçen günde artış kaydediyor. Daha yaşarken bile vefasızlıklar olabilmektedir. Toplumun üst seviyesinde olanlarda vefasızlık daha fazla dikkat çekmektedir ya da çektirilmektedir. Bu vefasızlıkların kamuoyunda dilden dile dolaşması da kalpleri aşırı rencide etmektedir.
Sanatçılar, vefasızlıkta başı çekmektedir. Cahide Sonku, Baykal Kent, Sami Hazinses ve Cevdet Arıkan örneklerinde görüldüğü üzere çok sayıda sanatçımız yaşamın sonlarında aşırı maddi sıkıntı ve yalnızlık yaşadılar. Ayrıca çok sayıda sanatçıya karşı ölümlerinde bile görevler yapılmadı. Yani sanatçı arkadaşları cenaze merasimlerine gelmediler.
-Örnek alınabilecek demiyorum. Örnek alınan insanların, örnek alınan insanların cenazelerinde bulunmaları fevkalade önem arz eder. Dinimize göre Müslümanın Müslümana karşı en büyük görevlerinden birisidir cenaze merasimine katılması ve defin işlerine yardım etmesi (Müslümanın, Müslüman üzerindeki hakkı 5’tir.Selamını almak, hastalandığında ziyaret etmek, cenazesine katılmak, davetine icabet etmek ve aksırdığında dua etmek./Hadis-i Şerif,Buhari-Cenâiz,2) etmesi. Bunları niçin yazıyorum?
Cahide Sonku, büyük bir sanatçıdır. Sinema oyunculuğu, tiyatroculuk ve yönetmenlik yapmıştır. Zamanla fakir düşmüş ve fakirlik dönemi geçim için son derece kötü geçmiştir. Cenazesinde de kesretten kinaye söylüyorum kimseler bulunmamıştır.
Baykal Kent, eli açık, fakirleri kollayıp gözeten, aşırı paylaşan bir sanatçı olması nedeniyle kısa zamanda elinde olanları kaybetmiş ve ölümünden önceki 5 yılı aşkın zamanda aşırı maddi sıkıntılar
çekmiştir. Sevdiği insanlar, maddi sıkıntıya düştüğü zaman kendisini terk etmişlerdir. O, ”elde olanları bitirmemle benden uzaklaştılar. Düşenin dostu olmuyor…” ifadelerini kullanmıştı.
Sami Hazinses, hayatının sonlarına doğru aşırı geçim sıkıntısı çeken sanatçılardan birisidir. Aşırı fakirlik çektiği dönmelerde sevenleri aşırı terk etmişlerdir onu. 1000’i aşkın filmde rol alan sanatçı, vefasızlıkları aşırı yaşamıştır. Cenazesinde de vefasızlıklar dikkat çekmiştir. Çok az sayıda arkadaşı cenazeye katılmış, birkaç tanesi de çelenk göndermiştir.
S.Hazinses’i son zamanlarındaki durumuyla TV’de izledim. Ağlıyordu. Üzüldüm. Üzüntüm,sanatçı olmasından dolayı kat kattı.
Sami Hazinses’de vefasızlıklar o denli ileri taşınmış ki 5 yıl huzur evinde kalmış, kaldığı sürece hiç sorulmamış, ziyaretine gelinmemiş, telefon edilmemiş, sanatçılar ziyaretine gelmemişlerdir.
Vefasızlıkları bu üç sanatçıda daha fazla algıladığım için misal olarak yazdım. Bunların dışında olanlar da var. En son vefasızlıklara Cevdet Arıkan’ın vefatında şahit oldu insanlar. Defnedildiği günün akşamında haberlerde vefasızlık gösterildiği bilgileri aktarıldı. Bunun üzerine bu yazımı yazmaya karar verdim. Çok sayıda cenazeye katıldığım için biliyorum. Daha önceleri çok sayıda meslek grubunda vefasızlıklara şahit oldum.
Her çıkışın bir ya da çok sayıda inişini neredeyse her insan yaşamaktadır. Zenginliğin fakirlikle, sıhhatin hastalıkla, hayatın ölümle iniş yaşadığını bilmeyen yoktur. Bunların gerçekleşmesi bilindiği halde düşüşlerde maalesef mesleki yakınlığı başta olan insanlar, genel itibarıyla düşenlere ilgisiz kalmaktadırlar. Buna vefasızlık adı verilmektedir. Çok sayıda sanatçıda vefasızlıklara şahit olunması daha fazla toplumu etkilemektedir. İnsanlar, örnek insanlar bunu yaparsa
diyebilmektedir. Düşenin dostu olmaz atasözüne uygun hareket eden insanlar, kendilerinin düşeceğini hatırlamak zorundadır.
Buluşmak dileği ile… Hoşça kalınız.