Hayvanlara karşı yanlış davranışları “dini bütün “ diye tabir edilen insanlarda da görebiliyoruz. Bundan dolayı uyarı olsun diye peygamberlerde hayvan sevgisine yazılarımda yer veriyorum.
Hayvan sevgisi bazı insanlarda yetersiz ve bazı insanlarda da sevgisizlik olduğu içindir ki bazı evcil hayvanların nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Hatta Devrek/Zonguldak ve köylerinde bazı hayvanların nesli tükenmiş durumdadır. Şu şekilde ilave yapmak doğru olsa gerek: Köyleri dolaşırım. Dolaştığım köylerde at, katır, eşek, manda görmüş değilim. Eski zamanlarda her evde manda vardı. At, katır ve eşek % 80’lerin üzerinde idi. Bunlara ne oldu? Ne olduğu malum.
Eşek, insanlık için her zaman geçim kaynağı olmuştur. Yük taşımacılığında ve binek olarak insanların evlerinde bulunan bu hayvan, yaşama çok büyük katkılar sağlamıştır. Ömrü uzun (ortalama 34 yıl) olan eşek, çok iyi bilirim eski zamanlarda çoğu evlerde vardı. Kesretten kinaye yazmıyorum. Şimdi hiç yok. Motorlu vasıtaları alma kolaylığı maalesef bu hayvandan insanları uzaklaştırdı. Zamanla bu hayvanı yok ettiler. Duyduklarımdan anlatıyorum. Eşekleri de insanlara yediriyorlarmış. Şu anda ilçemiz ve köylerinde yaklaşık 10-15 bin eşek olması gerekirken hiç yok. Zaten bu cümle de bize hayvanların akıbetini gösteriyor.
Dinimize göre eşek eti de yenilmesi haram olan etlerdendir. Peygamberimiz (S.A.V.) Hayber Harbi sonrasında eşek eti
yemeyi yasaklamıştır. Demek ki yasaklama fetva ile değil, nasla olmuştur.
Eşek, sahibine bağlılığı, ona itaati, temizliği, gözlerinin güzelliği, çirkin kabul edilen sesiyle pek çok anlatıma konu olan bir hayvan olmuştur.
Üzeyir (A.S.),eşeği ile seyahat ederken bir ağacın altında dinlenmeye koyulur. Uykuya daldığında ölüm vaki olur. Anlaşılan o ki bir müddet sonra da eşeği ölür. Gel zaman, git zaman ölümler üzerinden 100 yıl geçer. Allah Teâla Üzeyir (A.S.)’i diriltir. Ve ne kadar orada kaldığını sorar. Üzeyir(A.S.)’ den aldığı cevap bir uyku vakti olur. Bunun üzerine eşeğine bakması söylenir. Baktığında gördüğü manzara eşeğin kemiklerinden parçalar kaldığıdır. Bunun üzerine Allah Teâlâ, orada 100 yıl kaldığını söyler.
Olay, Allah Teâlâ’nın öldürme ve yeniden yaratma gücünü bir kez daha ortaya koyar. Allah’ın yaratması için ol” emri yeterlidir.
Eşek ve at soyundan gelen katır, aksiliği, gücü ve kuvveti ile meşhur olmuş bir hayvandır. Bu hayvanı İbrahim (A.S.)’i yakacak odunu taşıdığı için çoğu insan kötü muameleye tabi tutmuştur. Dinde olmayan bu davranış şekli sadece günah kazandırır. İnsanlarda bile yoktur başkalarının bedelini ödemek ve ödettirmek.
Katır, at ve eşeklerin kazaya uğramaları hayattan koparılmasının nedeni olarak algılanır. Hatta yaşlanan bu
hayvanlar telef edilir. Etleri aslan ve diğer hayvanlara yedirilir. Bu da dine aykırı bir durumdur.
Hangi hayvan olursa olsun diri diri vahşi hayvanların önüne atılamaz. Durum; fıtrata, dine aykırı ve haram olan bir uygulama şeklidir.
Unutmamak gerekir. Hayvanlar da insan kadar olmasa da canı, psikolojisi, yapıp etme, iyiyi kötüden ayırma özelliği olan varlıklardır.
Devam edecek.
Buluşmak dileği ile… Hoşça kalınız.