Başkan Ramazan Dernek mesajında şu ifadelere yer verdi: “Bugün 8 Mart 2023. Bu vesile ile Bizler Birlik Büro-Çalı şanları sendikası olarak Adalet Bakanlığı ve taşra teşkilatlarında çalışan kadınlarımızın yaşadıkları sorunları ve beraberinde çözüm yollarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ayrıca Ülkemizin yaşadığı 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden tüm kardeylerimizin ruhları şaad olsun.Geride yaşam mücadelesi veren tüm hastalarımıza rabbim acil şifalar versin.
Bugün kadınların en büyük problemi geçim sıkıntısıdır.
Deprem sebebiyle de yine en çok mağduriyet yaşayan kadınlarımız olmuştur.
Çalışmak zorunda kalan kadınımız “çalışma hayatı” içinde
Büyük zorluklar yaşamaktadır.
Evine gelir getirebilmek için,
Ağır iş yükü altında , ağır şartlarda,
Uygun olmayan zaman ve zeminlerde,
Sosyal güvenceden mahrum statüde ve
Ucuz işgücü olarak çalışmak durumunda kalmaktadır.
Çıkarılan yasalar ve iyileştirmeler olsa da,
Bu yasaların uygulanmasındaki keyfilik ve denetimsizlik,
Özel sektör başta olmak üzere birçok alanda büyük bir mağduriyet
Oluşturmaktadır.
Çalışan kadının şartlarını, eşitlik ilkesinden ziyade Adalet ilkesi ile düzenlemek Devletin asli görevleri arasındadır.
Özellikle düşük ücret ve Sözleşmeli ve çakılı sözleşme ile çalışan kadınlarımızın sorumlu oldukları çocuk ve
Yaşlı bakım hizmetlerinin,
Devlet tarafından “Sosyal Devlet” anlayışıyla karşılanması için,
Gerekli düzenlemelerin yapılması, atılacak önemli bir adımdır.
Bir başka önemli bir gerçek daha var.
Üreten insan mutludur. Ancak üretimin karşılığı sadece para ile ölçülmemelidir.
Bu ön yargı, tüm hayatını, ailesi ve çocuklarına adayan ve bunu tercih eden
“Ev hanımı” nı değersizleştirmek-
tedir.
Kadın, yaradılışı gereği Analık vasfı ile toplumu oluşturan en önemli unsurdur.
Bu nedenle kıymetli ve önemli sorumlulukları vardır. İlk mürebbiyedir.
Yapıcı, onarıcı, toparlayıcı ve koruyucu özellikleri ile Ailenin bel kemiğidir.
Bu yüzden geleceğimizi şekillendiren ve evde ağır işçi olarak çalışan kadınların,
Ev hanımlarının, “özlük haklarının verilmesi” için yapılacak
Düzenlemeler bir lütuf değil, en doğal hakkın teslimidir.
Kadın intihar ve cinayetleri, şiddet ve istismar vakaları, bu memleketin en derin yaraları haline geldi.
Bu konuda en yüksek hassasiyeti göstermek hepimizin insanlık vazifesidir.
Tek bir kadının, bir insanın uğradığı zulmün karşısında ayağa kalkmak öncelikle inancımızın gereğidir.
Kişinin “biricik hayatı” hiç kimsenin tekelinde değildir.
Ve fiili duruma ceza, en üst seviyeden verilmelidir.
Bugün kadını;
Yazılı-görsel-
sosyal medyada, reklamın ve tanıtımın bir unsuru,
Şiddetin ve tacizin bir mağduru olmaktan çıkarıp,
Çalışan, düşünen, öğreten, iyileştiren, güzelleştiren, ilham veren
Yanının görünmesine,
Bilimin, sanatın, ekonominin, eğitimin, huzur ve barışın, sevginin
Öznesi olarak Ülkemizin yarınlarına olan katkısının desteklenmesine
Hepimizin ihtiyacı var.
Toplumun inşasındaki büyük pay sahibi olarak Kadın,
Anne olarak, Öğretmen, Doktor, Mühendis, Gazeteci, Yazar-Çizer,
Bilim insanı olarak,
Fabrikada işçi, Tarlada Köylü, Pazarda esnaf,
Ticaret erbabı, iş kadını, yönetici olarak,
Toplumun her alanında
Çalışan, üreten,
İradesini kimsenin etkisinde kalmadan,
Her türlü mahalle baskısının dışında,
Özgür ve özgün şekilde ortaya koyarak,
Daha güzel bir yarını şekillendirebilecek en önemli unsurdur.
Sahip olduğu özelliklerin farkında olarak bu potansiyelini;
İyinin, güzelin, faydalı ve doğru olanın gerçekleşmesi için kullanan kadın,
Dünyayı imar eder, Medeniyeti inşa eder, toplumu ihya eder.
Değerli çalışan kadınlarımız;
Son söz olarak,
Kadınlarımızın cesareti, dirayeti ve fedakarlığı ile Ülkemizin aşamayacağı engel yoktur.
Ve biliyoruz ki, kadınların değer katmadığı hayat, Siyaset, Ekonomi, Sivil toplum eksik kalacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken,
Mesleklerinde ve çalıştıkları kurumlarda horlanmayan, emeğinin karşılığını alabilen, aile bütünlükleri sağlanmaları ümitlerimle bir kez daha 8 Mart Dünya Emekçi ve Çalışan Kadınlarımızın günlerini kutluyor, her birinizi Şahsım ve Birlik Büro-Sen Sendikam adına selam ve saygılarımı sunuyorum.